Çocuklar Arasındaki ‘Dışlanma’
İnsan toplumsal bir varlık ve insanlarla kurulan iletişim en temel ihtiyaçlarımızdan. Çocuklar da doğdukları andan itibaren çevresindeki insanlarla iletişim kurmaya ve onlarla ilişkide kalmaya çalışır. Çocuklar büyüdükçe ve sosyal ilişkileri arttıkça insanlarla iletişim kurma becerileri de gelişir. Ancak akranlarının çoğunlukta olduğu yerlerde, özellikle okulda, çocuklar zaman zaman ilişki kurmakta zorlanabilir ve arkadaşları tarafından dışlanabilir. Peki çocuk dışlandığında beyninde neler olur?
Çocuk dışlandığında…
Yapılan araştırmalar sonucunda dışlanma durumlarında ortaya çıkan acının beyinde fiziksel acı ile aynı bölgeyi etkinleştirildiği ortaya koyulmuş. Bu nedenle çocuklar bir oyunda dışlandığında yere düşüp kolunu yaralamışçasına canı yanıyor ve ağlıyor çünkü iki durumda da beyinde aynı bölge aktif hale geliyor. Peki çocuklar arasında dışlanma neden gerçekleşiyor olabilir?
Dışlanma neden oluşur?
Dışlanma aslında ‘kabul görmeme’ ile başlar. Toplumda olduğu gibi akran gruplarında da zamanla belirli normlar oluşur ve çocuklar oluşturdukları bu normlara göre davranışlarını belirlerler. Belirlenen normlar da yaşa ve grubun dinamiklerine göre farklılık gösterebilir.
Grup normlarına uymayan çocuklar: Örneğin çok hareketli bir akran grubunda olan çocuklar, onlara oranla daha sakin ve durağan bir çocuğu kabul etmeyebilirler çünkü onun ‘onlara ayak uyduramayacağını’ düşünürler.
Reddedilme davranışı: Özellikle erken yaşlarda çocuklar fiziksel ya da sözel dürtülerinin önüne geçemeyebilirler ve birbirlerinin canlarını yakabilirler. Bu da çocuğun gruptan uzaklaşmasına ve kabul görmemesine neden olabilir.
Utangaç olmak: Bazı çocuklar akranlara göre daha utangaç ve çekingen olabilirler. Bu da onları diğer arkadaşlarından uzaklaşmasına ve yakın ilişkiler kuramamasına sebep olabilir. Bunların yanı sıra çocuğun dışlanmasında büyük rol oynayan bir diğer unsur ise: yetişkin bakış açısıdır.
Kilit nokta: Yetişkin tavrı
Çocuklar arkadaşları tarafından dışlandığında yetişkinlerin bu durum karşısında sergilediği tavır çok önemli. Dışlanma durumu ebeveyn ve öğretmenler tarafından sıradan bir durum olarak algılanabilir ve ‘arkadaşlar arasında yaşanabilecek, sıradan bir süreç’ olarak düşünülebilir.
- Ne var bunda ağlayacak, sen de onlarla oynamazsın
- Olsun sen de başka arkadaşlarınla oyna
- Arkadaşlar arasında olur öyle şeyler, üzülme
Bu söylemlerin maalesef çocuğun hissettiği acıyı hafifletmez ve ‘senin arkadaşların tarafından dışlanman çok önemli değil’ mesajı verir. Bu tutum, çocuğun dışlanma ve istenmemekten kaynaklanan acısını derinleştirir. Anne/babasından ya da öğretmeninden gerekli desteği bulamayan çocuk bir süre sonra kendisine yönelmiş ‘suçlamaları’ kabul etmeye başlar. Küçük tersliklerde bile kendisini suçlamaya başlar ve kendini yalnız ve çaresiz hissedebilir. Peki ebeveyn olarak sen neler yapabilirsin?
Neler yapabilirsin?
Tabii ki çocuğunu dışlayan çocukların yanına giderek ‘hadi hep beraber oynayın, siz arkadaşsınız’ demek olmaz :) Böyle bir durum karşısında çocuğun kendini iyi hissetmeyecek ve o ortamda bulunmak istemeyecektir. Bunun yerine çocuğun neden dışlandığını anlamak çok önemli bir adım. Çocuğumuzu neden arkadaşları aralarına almıyor? Yoksa onlar aralarına alıyor da çocuğumuz mu onlarla olmak istemiyor? Bu soruyu sormak önemli çünkü dışlanan çocuklara baktığımız zaman onların genellikle arkadaşlarının arasına karışmadıklarını, uyum gösteremedikleri için dışlandıklarını, böyle olunca da arkadaşlarının arasına girmek istemediklerini görülüyor. Çocuğumuzun dışlandığını gördüğümüzde üzülmek yerine bunun nedenlerini araştırmalı, bu nedenleri tespit ettikten sonra arkadaşlarının arasına katılmak için onu cesaretlendirebiliriz. Ayrıca çocuğumuzun her arkadaş grubuyla anlaşmasını ve yakın ilişkiler kurmasını beklemek olanaksızdır, sonuçta biz de herkesle aynı iletişimi kuramıyoruz :) Bunun için de çocukların anlaşabileceği arkadaş gruplarında bulunabilmeleri için yardımcı olabilir ve onlarla daha fazla zaman geçirmesi için fırsatlar kollayabiliriz. En önemlisi de çocuğun evde nasıl bir tavırla karşılaştığıdır. Anne ve babası tarafından kabul ediliyor mu? Ailenin bir üyesi olduğu hissettiriliyor mu? Evde kabul edilen ve kendini bir ailenin ve grubun üyesi hisseden çocuklar okulda da ilişki kurmakta ve bir gruba dahil olmakta zorlanmayacaktır. Unutma ki aile ilk dahil olunan gruptur ve buradaki ilişkiler sonrasında kurulacak ilişkileri de etkileyecektir :)
Çocuk kalın, çocuklarla kalın…
Yazar: Betül Polat
Kaynakça:
Eisenberger, N.I. (2015). Social pain and the brain: controversies, questions, and where to go from here. Annual review of psychology, 66, 601-629.
- Pazartesi 18 Eki 2021
- 9,567