1. Oyun grupları, çocuklar için keşif, arkadaşlık ve öğrenme dolu bir dünyaya açılan kapıdır. Ancak çocuğunuzun “gitmek istemiyorum” demesi; gözyaşları ve vedalaşma zorlukları, ebeveynler için de zorlayıcı bir durum olabilir. Endişelenmeyin; bu durum tamamen normal ve çoğu zaman geçicidir. Önemli olan, bu süreci doğru anlayarak ve destekleyici bir yaklaşımla yönetmektir. Gelin bu yazıda yapabileceklerinize göz atalım.

• Gitmek İstememesinin Nedenlerini Düşünün

2. Bir çocuk “istemiyorum” dediğinde, çoğu zaman arkasında anlatmak istediği bir duygu vardır. Bu bir inat değil, bir ihtiyacın ifadesi olabilir. Ayrılık kaygısı, okul öncesi dönemde en sık karşılaşılan nedenlerden biridir. Yapılan çalışmalara göre, 3-5 yaş arası çocukların yaklaşık %40’ında ayrılık kaygısı görülüyor. Bu, gelişimin doğal bir parçasıdır. Bir diğer olasılık, yeni ortama alışma sürecidir. Çocuğunuzun mizacı biraz çekingen olabilir. Bazı çocuklar yeni bir gruba hemen katılmaz, önce izler, sonra yavaş yavaş adapte olur. Tıpkı yetişkinlerin yeni bir işe başladığında ortama alışma süreci gibi… Bazen neden çok daha basittir: Çocuğunuz o gün sadece yorgundur, uykusuzdur ya da keyfi yoktur. Her gün aynı enerjiye sahip olmamak biz yetişkinler için de oldukça tanıdık bir durum değil mi?

• Duygularını Kabul Edin ve Ona Yansıtın

2. Birçok ebeveyn, bu duruma “nasıl ikna ederim?” gözüyle yaklaşır. Oysa ilk adım, çocuğunuzun duygusunu kabul etmektir.  “Gitmek istemediğini anlıyorum. Sanırım biraz endişelisin.” Bu kadar basit bir cümle bile, çocuğunuzun duygularının geçerli olduğunu hissetmesini sağlar. Araştırmalar, ebeveynin çocuğun duygularını onaylamasının, stres düzeyini azalttığını ve uyum sürecini hızlandırdığını gösteriyor. Burada önemli olan, duyguyu reddetmeden sınır koymaktır. “Gitmeyelim” demek yerine “Beraber gidelim ama orada seni ne rahatlatır, birlikte düşünelim” yaklaşımı çok daha sağlıklı bir iletişim kurar.

• Başlangıç Olarak Ebeveynli Oyun Gruplarını Tercih Edin

2. Çocuğunuzun sosyal ortamlara alışması için geçiş yollarından biri, ebeveynli oyun gruplarıdır. Bu gruplarda ebeveyn, kimi zaman gözlemci olarak katılır kimi zaman aktif oyuna katılır. Çocuk hem güvenli bir mesafede ebeveynini hisseder hem de yeni arkadaşlarıyla oyun deneyimi yaşar. Bu tür gruplarda çocuk, hem ebeveyniyle bağını korur hem de grup içinde yeni bir kimlik kazanma fırsatı bulur. Kendisini ifade etmeyi, sıra beklemeyi, paylaşmayı ve empati kurmayı doğal bir şekilde öğrenir. Bu yöntem, özellikle ayrılık kaygısı yaşayan çocuklarda son derece etkili olabilir. Ebeveynin varlığı, çocuğun “bu ortam güvenli” hissini pekiştirir ve sonraki adımlarda bağımsız katılımı kolaylaştırır. Zamanla, çocuğunuz sizi yanında aramadan oynayabilmeye başlar bu da doğal bir ayrışma sürecidir.

• Geçiş Nesnesi Kullanın

2. Ayrıca, çocuğunuzun yanına sizi hatırlatacak küçük bir geçiş nesnesi (örneğin küçük oyuncak ya da eline çizilen bir kalp) koymak işe yarayabilir. Bu nesne, siz orada olmasanız bile “güvende” hissetmesini sağlayabilir. Yapılan araştırmalar, bu tür nesnelerin çocuklarda güven duygusunu desteklediğini ve kaygıyı azalttığını vurgular. Çocuğunuzun geçiş nesnesi sizin fiziksel yokluğunuzda duygusal bağını sürdürebilmesini sağlar. Bu yöntem, özellikle ayrılık kaygısının yoğun olduğu dönemlerde son derece etkili olabilir. Ancak önemli olan, bu nesneyi bir “ödül” ya da “koşul” haline getirmemek; çocuğunuzun kendi güven duygusunu zamanla bu nesne olmadan da sürdürebilmesini desteklemektir.

• Sizin Duygunuz Onun Aynasıdır

2. Birçok ebeveyn fark etmeden kendi duygusunu çocuğuna yansıtır. Siz “acaba yine ağlayacak mı?” diye kaygılanırken, çocuğunuz bu gerginliği hemen hissedebilir. Oyun grubuna giderken siz sakin, kararlı ve güven veren bir tavır içindeyseniz, çocuğunuz da bu enerjiyi içselleştirir. Unutmayın, çocuklar kelimelerden çok beden diline ve ses tonuna tepki verir. Siz gülümseyip “Bugün çok keyifli geçecek” dediğinizde, çocuğunuz bu duygusal tonu referans alır. Eğer ebeveyn olarak sürece güven duyarsanız, çocuğunuz da o güveni aynalayacaktır. Kısacası, sizin huzurunuz onun için en güçlü güven kaynağıdır.
3. 
   
   

• Zamanla Her Şeyin Yoluna Gireceğini Unutmayın

2. Bu süreç bazen birkaç gün, bazen birkaç hafta sürebilir. Ama çoğu çocuk zamanla oyun grubuna gitmekten keyif almaya başlar. Çünkü orada eğlenir, arkadaş edinir, bağımsızlığını keşfeder. Çocuğunuzun “gitmek istemiyorum” demesi yeni bir döneme alışma sürecinin göstergesidir.Kendinize şunu hatırlatabilirsiniz:  “Zorlanıyor ama öğreniyor. Tıpkı benim ebeveyn olmayı öğrenmem gibi.

1. Hipokid Oyun Gruplarını Denemeye Ne Dersiniz?
2. Her çocuk farklı bir ritimde alışır; önemli olan, bu sürecin güven içinde geçmesidir. Hipokid’de yer alan Oyun Grupları, çocukların sosyal becerilerini desteklerken aynı zamanda ayrılık kaygısını yumuşak bir geçişle aşmalarına yardımcı olur. Uzman eğitmenler eşliğinde yürütülen etkinlikler, çocuğunuzun hem bağımsızlık duygusunu güçlendirir hem de ebeveynle bağını koruyarak yeni ortamlara daha kolay uyum sağlamasını destekler. Oyun grupları hakkında detaylı bilgi ve kayıt için hemen tıklayın!

Yazar: Uzm. Çocuk Gelişimci Deniz Kaplan

1. Kaynakça

• Prof. Dr. Bengi Semerci, Çocuklar ve Korkuları, Remzi Kitabevi, 2016
  
• Yankı Yazgan, Okulda Başarının Sırları, Doğan Kitap, 2018
  
• Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Derneği, Ayrılma Kaygısı ve Okula Başlangıç Rehberi, 2023
  

• American Academy of Pediatrics (2021). Separation Anxiety in Preschool Children.
  
• Denham, S. A., et al. (2016). Emotional Competence in Early Childhood. Early Childhood Research Quarterly.
  

1. Solter, A. (2014). Tears and Tantrums: What to Do When Babies and Children Cry.