Karne Notları Düşükse Yüzünüz Düşmesin
- Karne günü geldiğinde çocuğunuzun notları beklentinizin altında olabilir. Bu durum her ebeveyn için hayal kırıklığı yaratabilir. Ancak asıl önemli olan, bu durumu nasıl yönettiğinizdir.Düşük karne notları yalnızca o döneme ait bir göstergedir; çocuğunuzun değerini ya da gerçek yeteneklerini tanımlamaz. Bu noktada vereceğiniz tepkiler, çocuğunuzun özgüvenini, öğrenme motivasyonunu ve sizinle olan bağını doğrudan etkiler.
- Karneye Değil, Çocuğunuza Odaklanın
- Karne notlarını ilk gördüğünüz anda vereceğiniz tepki, çocuğunuzun hem kendini hem de öğrenmeye bakışını doğrudan etkiler. Notlar beklentinizin altında olabilir, ancak bu durum çocuğunuzun başarısız olduğu anlamına gelmez. Öncelikle, çocuğunuza bu yolculukta onun yanında olduğunuzu hissettirin. Çünkü araştırmalar, ebeveyn tepkilerinin çocukların benlik algısı üzerinde uzun vadeli etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Bu süreci yargılamak değil, anlamak için bir fırsat olarak görün. Çocuğunuz bu dönemde hangi derslerde zorlandı? Dikkatini toplamakta mı güçlük çekti? Ev ortamı öğrenmeye ne kadar elverişliydi? Bu sorulara yargılamadan, ilgiyle ve merakla yaklaşmak, çocuğunuzun iç dünyasını daha iyi anlamanızı sağlar. Böylece hem duygusal bağınız güçlenir hem de birlikte çözüm üretmek için sağlıklı bir zemin oluşur.
- Düşük Notlar, Kalıcı Başarısızlık Değildir
- Karne, çocuğunuzun sadece belli bir dönemdeki akademik durumunu gösterir. Oysa hayat başarısı çok daha farklı becerilere dayanır: problem çözme, yaratıcılık, öz düzenleme, duygusal farkındalık… Her çocuk kendi hızında öğrenir ve gelişir. Bu nedenle, karnedeki düşük notları bir başarısızlık değil, gelişim yolunda bir işaret olarak görmek gerekir. Akademik başarı, hayattaki başarının sadece bir parçasıdır; kalıcı olan ise öğrenmeye duyulan merak ve kişinin kendi potansiyeline olan inancıdır. Çocuğunuzun bu inancı kaybetmemesi için, sizin desteğiniz ve anlayışınız hayati önemdedir. Karneler gelip geçicidir, ama ebeveynin çocuğuna verdiği koşulsuz güven ömür boyu onun yolunu aydınlatır.
- Notların Düşük Olmasının Olası Nedenlerini Birlikte Düşünün
- Düşük karne notları, çocuğunuzun tembel ya da sorumsuz olduğunu göstermez. Bu sonuçların arkasında çoğu zaman görünmeyen pek çok sebep yatabilir. Bu sebepleri anlamak ve çözüm yollarını birlikte aramak, çocuğunuzun hem akademik hem de duygusal gelişimine büyük katkı sağlar.
- 1. Öğrenme Güçlükleri Göz Ardı Edilmemeli
- Bazı çocuklar disleksi, disgrafi (yazma güçlüğü) ya da diskalkuli (matematik öğrenme güçlüğü) gibi özel öğrenme güçlükleri yaşayabilir. Bu durum, çocuğunuzun ne kadar istese de bazı konularda yeterince ilerleyememesine neden olur. Bu durumlarda ekstra çaba yerine doğru yöntemler ve profesyonel destek gerekir.
- 2. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
- Çocuğunuz ders başında oturmakta, yönergeleri takip etmekte veya dikkatini sürdürebilmekte zorlanıyor olabilir. DEHB tanısı alan birçok çocuk, zeki olmasına rağmen organize olmakta ve bilgiyi işlemede zorlandıkları için düşük notlar alabilirler.
- 3. Aile İçi Stres Faktörleri
- Evde yaşanan çatışmalar, boşanma süreci, kayıplar ya da ekonomik sıkıntılar çocuğun ruhsal dünyasını doğrudan etkiler. Bu da onun dikkatini toplamasını, içsel motivasyonunu ve öğrenmeye olan isteğini düşürebilir.
- 4. Yanlış veya Yetersiz Çalışma Yöntemleri
- Çocuklar bazen nasıl çalışacaklarını bilemezler. Sadece ezberlemeye dayalı ya da zamansız bir şekilde yapılan çalışmalar verimli sonuçlar doğurmaz. Öğrenme tarzına uygun teknikler kullanılmadığında, emek karşılıksız kalabilir.
- 5. İçsel Motivasyon Eksikliği
- Notlar bazen çocuğun öğrenmek istemediğini değil, neden öğrenmek istediğini bilmediğini gösterir. Kendine güveni düşük olan, başarısızlık korkusu yaşayan veya "başarılı olsam ne fark eder?" diye düşünen bir çocuk, potansiyelini gösteremeyebilir.
- Eğer çocuğunuzda dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü gibi durumlardan şüpheleniyorsanız, ilk adım olarak bu durumu görmezden gelmemeli ve bir uzmana danışmalısınız. Öncelikle okulun rehberlik servisiyle görüşerek gözlemlerinizi paylaşabilir, öğretmenlerden çocuğun sınıf içi davranışlarına dair geri bildirim alabilirsiniz. Ardından, bir çocuk psikoloğu ya da çocuk gelişimi uzmanına başvurarak gelişimsel değerlendirme yapılmasını sağlayabilirsiniz. Eğer dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, kaygı bozukluklarından şüpheleniliyorsa, bu tanıları koymak için mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurulmalısınız. Gerekli görülürse, çocuğunuz özel eğitim desteği, bireysel terapi ya da dikkat ve öğrenme becerilerini destekleyici çalışmalarla yoluna daha güçlü adımlarla devam edebilir. Unutmayın, erken fark edilen her güçlük, çocuğunuzun potansiyelini gerçekleştirmesi için bir fırsattır.
- Destekleyici Bir Yol Haritası Çizin
- Düşük notlar karşısında çocuğunuza baskı kurmak yerine, birlikte bir yol haritası oluşturmanız çok daha yapıcı olacaktır. Bu yolculuğun ilk adımı, gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirlemekle başlar. “Her dersten 100 almalısın” gibi zorlayıcı ve baskı yaratan beklentiler yerine, “Birlikte bir çalışma planı oluşturalım, üstünde durman gereken konuları tekrar edebilirsin” gibi somut adımlarla ilerlemeniz, çocuğunuzun kendine olan güvenini artıracaktır. Bu sayede çocuğunuz yalnız olmadığını hisseder ve sorumluluk almayı öğrenir.
- Güçlü Yönlerini de Destekleyin
- Sürekli olarak çocuğunuzun zayıf yönlerine odaklanmak, motivasyonunu düşürüp özgüvenini zedeleyebilir. Oysa güçlü olduğu alanları fark edip takdir etmek, “yapabilirim” duygusunu pekiştirir. Matematikte zorlanıyor olabilir ama belki resim, spor ya da sosyal ilişkilerde oldukça başarılıdır. Bu başarıları görünür kılmak, onun çok yönlü gelişimini destekler. “Başaramıyorum” yerine “Bunu yapabiliyorum, diğerini de zamanla öğrenirim” düşüncesini kazandırabilirsiniz.
- Çabasını Takdir Edin
- Çocuğunuzun başarısını sadece notlarla değil, gösterdiği çabayla da değerlendirin. Zorlandığı konularda denemeye devam etmesi, azimle çalışması övgüyü hak eder. Bu yaklaşım, onun motivasyonunu artırır ve “başarısız olsam da pes etmem” tutumu kazandırır. Çabalarının fark edildiğini hissetmek, içsel motivasyonunu besler ve uzun vadede kalıcı başarıların temelini oluşturur. Unutmayın, süreçteki gayret, sonuçlardan çok daha değerlidir.
- Çocuğunuzun karne notları ne olursa olsun, onun en büyük ihtiyacı koşulsuz kabul ve anlayıştır. Düşük notlar, yeniden değerlendirme ve gelişim için bir fırsat olarak görülmelidir. Bu süreçte önemli olan, çocuğunuzu yalnızca akademik performansıyla değil, tüm yönleriyle değerli ve yeterli hissettirebilmektir. Ebeveyn olarak göstereceğiniz sabır, şefkat ve kararlılık, çocuğunuzun kendine olan güvenini yeniden inşa etmesine yardımcı olur. Unutmayın ki, başarı bir sonuç değil, bir yolculuktur; bu yolculukta sizin rehberliğiniz, çocuğunuzun en sağlam pusulasıdır.
Yazar: Uzm. Çocuk Gelişimci Deniz Kaplan
- Kaynakça
- Denham, S. A., Bassett, H. H., & Wyatt, T. (2007). The socialization of emotional competence.
- Grolnick, W. S., & Ryan, R. M. (1989). Parent styles associated with children’s self-regulation and competence in school. Journal of Educational Psychology.
- Tuğrul, B. (2022). [Eğitim Seminer Notları], İstanbul Üniversitesi.
- Salı 17 Haz 2025
- 5